3 Mayıs Milliyetçilik
Bayramı
3 Mayıs 1944 tarihi, Türk Milliyetçileri için bir dönüm
noktası olduğu kadar bir hareket noktası da olmuş ve bu
tarihten günümüze değin ? Türkçülük Günü ? Türkçüler Bayramı ?
veyahut ? Milliyetçiler Bayramı ? gibi adlarla kutlanmıştır.
1944 yılında yaşananlar Türk Milliyetçilerinin partileşme ve
dernekleşmesin de temellerinin atıldığı yıl olmuştur.
3 Mayıs Türkçülük Günü ? 1980 ihtilalinin gerçekleştiği tarihe
kadar her yıl düzenli bir şekilde kutlandı, bu anlamlı günde
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ülküsü olan Türkçülük,
hafızalara kazınarak bir yaşam felsefesi olarak işlenmeye
başladı. 12 Eylül ihtilaliyle beraber Türk Milliyetçileri,
1944 yılında maruz kaldıkları işkenceden daha geniş kapsamlı
ve uzun süreli bir muameleye maruz kaldılar. Hapse atılan Türk
Milliyetçilerinin çektikleri işkenceler ve maruz kaldıkları
baskıların yanında, dışarıda kalan Milliyetçilerde çok sert
bir manevi baskı altında kalmışlardır. 12 Eylül döneminde
gerek zindanlarda gerekse normal hayatta, baskı görmeyen tek
bir Türk Milliyetçisi ve Ülkücü göstermek neredeyse mümkün
değildir. İhtilal sürecinde Türk Milliyetçilerinin lideri
Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, 5 yıl tutuklu kaldığı ceza
evinden tahliye olduktan sonra, hiç zaman kaybetmeden Türk
Milliyetçilerini yeniden toparlama ve mücadeleye kaldıkları
yerden devam etmenin yolunu aramaya başlamıştır. Bu süreçte
Başbuğ 3 Mayıs Türkçüler gününü , 3 Mayıs Milliyetçilik
Bayramı ? olarak değiştirmiş ve bu tarihten sonra da gönderdiği
davetiyelerde 'milliyetçilik' ibaresini kullanmıştır. Bu
sayede, 1944 yılında işkence ve kötü muameleye maruz kalan
Türkçülerle beraber, 12 Eylül 1980 döneminde, 1944'ü
aratmayacak derecede işkence ve kötü muamele gören bütün Türk
Milliyetçilerinin ve Ülkücülerin aynı günde anılması
sağlanılmıştır. Alparslan Türkeş, bir mülakatta kendisine
yöneltilen bir soru karşısında Türkçülük ve Türkçüler
kelimeleri ile ilgili olarak şunları söylemiştir. Türkçüler
derken Türkçülük ve milliyetçilik aynı anlamdadır değişik bir
anlamı yok tur. Yani Türk milletini sevmek, Türk milletinin
iyiliğini istemek, hakkını savunmak duygusunun adı Türk
Milliyetçiliğidir. Türkçülüğün başlangıçta bundan biraz farklı
bir anlamı olmuştur. Türkçülük ifadesi, daha ziyade Türkçenin
eski Arapça ve Farsça kelimelerden kurtarılarak halkın
konuştuğu Türkçe haline getirilmesi hareketinin adı olmuştur.
Bir nevi Türkçeciliktir. Bunun içinde tabi Türklerin esaretten
kurtulması, bir bayrak, bir devlet içerisinde yaşamaları
fikride vardır. Daha sonraları Türkçülük, milliyetçiliğe daha
yakın bir anlama gelmiştir. Bu noktada 3 Mayıs'ın neden
Türkçülük günü olarak değil de Milliyetçilik Bayramı olarak
kutlanmaya başlandığının tartışma konusu olması yersizdir.
Kaynaklar
Alparslan Türkeş , 1944 Milliyetçilik Olayı , Berikan
Yayınevi, Ankara- 2000
Alparslan Türkeş, Milliyetçilik Ülkücülük Üzerine Konuşmalar
Kamer Yayınevi
|
√
KELİME OTAĞINA
DÖN |