DOKUZ IŞIĞIN ESASLARI
Bağımsız son Türk devletini koruyabilmek için, milli bir görüş
etrafında birleşmek zorundayız. Bu görüş Dokuz Işık görüşüdür.
Dokuz Işıkçılar, Türk milletine, tarih ve kültürüne dayanan,
ona inanan bir doktrindir. Bunun nasyonal sosyalizm ile hiç
bir ilgisi yoktur.
Türkiyemizin hızla kalkındırılması, çağlar üzerinden
sıçrayarak Türk milletinin atom ve uzay çağına sokulması ile
mümkündür. Bu da her şeyden önce dünya çapında çok üstün
kaliteli ilim adamları ve yüksek teknisyenler kadrosu meydana
getirmeye bağlı bulunmaktadır.
Bizim inancımıza göre, yabancı memleketlerin şartları altında
meydana getirilmiş bulunan yabancı doktrinler ve yönetim
sistemleri taklit edilerek Türkiye´nin kalkındırılması
sağlanamaz. Ne kapitalizm ve liberalizm, ne de komünizm.
Türkiye için yararlı olamaz. Türkiye´yi kalkındıracak sistem
ve görüş ancak Türk milletinin özelliklerine uygun, Müslüman
Türk milleti realitesini göz önünde bulunduran ve modern ilim
ve tekniği yol gösterici kabul eden milli bir görüş olmalıdır.
Bunun kısaca formülü Türk emek potansiyelinin, milli üretim
faktörlerine rasyonel bir şekilde bağlanması, devletin
vatandaşlara üretim yollarını açarak bütün tedbirleri alması
ve kolaylıkları temin etmesi ve milli gelirin artmasında
kendisine düşen esas rolü oynamasıdır.
İşte biz böyle milli bir doktrin sahibi bulunduğumuz iddia
eden bir kadroyuz. Milli görüşümüzün adı “Dokuz Işık Doktrini”
dir. Bu görüş dokuz ana ilkeye dayanmaktadır. Bu ilkeler
sırasıyla şunlardır:
MİLLİYETÇİLİK
Her şey
Türk milleti için, Türk milleti ile beraber ve Türk milletine
göre sözleriyle özetlenebilecek, Türk milletine bağlılık,
sevgi ve Türkiye devletine sadakat ve hizmettir.
ÜLKÜCÜLÜK
Türk
milletini en ileri, en medeni, en kuvvetli bir varlık haline
getirme ülküsüdür.
AHLAKÇILIK
Türk
milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını
korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır.
ÍLÍMCİLİK
Olayları
ve varlığı ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim
mantalitesi ile incelemek ve girişilecek her çeşit faaliyette
ilmi önder yapmak prensibidir.
TOPLUMCULUK
Her
çeşit faaliyetin toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi
görüsüdür. İçtimai ve iktisadi olmak üzere iki ayrı bölüme
kapsamaktadır. İktisadi görüş olarak mülkiyeti esas kabul
eder, fakat mülkiyetin millet zararına kötüye kullanılmasına
karşı olan bir görüsü belirtir. Karma ekonomiyi ve ana
stratejik iktisadi faaliyetlerin devlet kontrolünde
bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni,
fırsat eşitliği, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma
teşkilatı kurulmasını kabul eder.
KÖYCÜLÜK
Köyleri
tarım kentleri haline birleştirerek kalkındırmayı öngörür.
Köylünün tefecilerin elinden kurtarılması ve ihtiyacı olan
kredi ve diğer yardımların sağlanması için kooperatifleşmeyi
hedef alır. Bilhassa orman bölgesinde yaşayan köylüleri
öncelikle ve hızla refaha kavuşturmak amacını güder.
HÜRRİYETÇİLİK VE ŞAHSİYETÇİLİK
Birleşmiş Milletler Anayasasında yazılı bütün hürriyetlerin
sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak
geliştirilmesini toplumun kalkınması için yararlı bir yol
olarak kabul eder.
GELÍŞMECİLİK VE HALKÇILIK
İnsanlar
ve medeniyetler daima daha iyi, daha güzeli, daha mükemmeli
istemek ve aramakla gelişir. Elde edinenle yetinmemek ve daima
daha ilerisini istemek ve bunu elde etmek için gayret
göstermek şuurudur. Ancak bu gayret ve çabalarda Türk
milletinin tarihinden, milli benliğinden ve kökünden kopmadan
yükselmek ve ilerlemek gayedir. Yapılacak her işte halka
doğru, halkla beraber olmayı ilerlemenin, yükselmenin
vazgeçilmez bir prensibi olarak kabul ederiz.
ENDÜSTRİCİLİK VE TEKNİKÇİLİK
Türk milletinin kalkınması için acele sanayileşmesi lazımdır.
Dokuz Işık görüşümüzün esasları gayet özet olarak bunlardır.
Dokuz Işık, nasıl kapitalizmi, marksist sosyalizmi red
ediyorsa, nasyonal-sosyalizmi ve faşizmi de rededer.
Nasyonal-sosyalizm ve faşizm, kapitalizmin dejenere bir
sapması olup, insan hak ve hürriyetlerine inanmayan gerici
diktatörlüklerdir. Dokuz Işık ise, insan sevgi ve saygısına
dayanır, ferdi ve iktisadi hürriyetleri bir bütün olarak
gerçekleştirmek isteyen demokratik bir görüştür.
İlahlaştırılmış faşist devletçiliğe, putlaştırılmış nazist
ırkçılığa inanmıyoruz. Fosilleşmiş şöhretlerin yaptığı gibi
siyasi kariyerinin belirli bir dönemde faşist, belirli bir
döneminde kapitalist, diğer bir döneminde sosyalist olmak,
bizim politika ahlakımızda yoktur. Biz, Türk´e aşık, Türk
vatanına aşık Dokuz Işıkçılarız. Amacımız bu kutsal vatan
üzerinde Büyük Türk milletinin ebediyyen bağımsız yaşamasını
sağlayacak milli görüşü çizmek, bunu savunmaktır.
Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ
|
√
KELİME OTAĞINA
DÖN |